ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİ ÖLÜM KAVRAMI

olum-korkusui.png

İnsan, ölümün varlığına anlam bulmaya çalışıyor ve ölüm varlığıyla her yaştan insanı etkiliyor. Çoğu zaman yetişkinler için en zor anlardan biri, yakını ölen bir çocuğa onun anlayabileceği, yaşına uygun şekliyle anlatmak.

Okul öncesi dönemde ölüm kavramını çocuklar daha farklı yaşıyor. 3-5 yaş arasındaki çocuklar somut işlem döneminde oldukları için ölümü uyku gibi algılar, ne zaman gelecek sorularını sorar. 5 yaşlarında bir çocuk geri dönülemez bir şey olduğunu anlar. 8-9 yaşlarından sonra soyut düşünme becerisi geliştiği için ölümü yaşanılan inanca göre şekillendirir.

Öncelikle çocuklara ölmek ne demektir bunun tasavvuru yapılmalı. En sık yapılan hatalar ise, ‘Allah sevdiğini yanına alır, iyi insanlar çabuk ölür, seni izliyor ve görüyor, uzun bir yolculuğa çıktı’ gibi söylemlerdir. Bu şekilde açıklamalar gerçeği yansıtmadığı gibi çocukta güvensizlik duygusunu pekiştirir ve çocuğun yas süreci karmaşıklaşıp uzar. Tüm bunların yerine, ölüm kavramının örneklerle somut şekilde açıklanması çocuğun ölümü anlamasına ve yas sürecini daha sağlıklı yaşamasına neden olacaktır. ‘Fiziksel olarak yanımızda olamayacak, yemek yiyemeyecek, büyümeyecek, nefes alamayacak’ şeklinde sözler veya bitkiler ve doğadan örneklerle açıklanabilir.

Bunlarla birlikte ölüm haberinin verildiği ortam ve kim tarafından verildiği de önemlidir. Konuşmayı çocuğun en güvendiği ve en yakını yapmalıdır. Oyun ortamında, kalabalıkta değil evde, kimsenin olmadığı bir odada göz hizasına inerek konuşulmalıdır.

Vefat eden kişinin nasıl öldüğü ani ölüm mü, hastalık neticesinde mi öldü? Çocukların yaş düzeyine göre hazırlık kısmı ve ölümü anlatımı şekli değişmektedir. Ölen kişinin fiziksel bütünlüğünde hasarlar meydana gelmişse çocuğun ruhsal sağlığı açısından görmemesi daha uydur. Çünkü insan sevdiklerini anı ve hatıralarla ama ne çokta son haliyle hatırlar.

Cenaze sürecine çocukların da dahil edilmesi, yakınlarıyla vedalaşmayı yapması ve gerçekliği kabul edebilmesi açısından önemlidir. Burada yas tutan kişilerin çığlık atma, kendine zarar verme gibi itidali kaybetme durumunun olması çocuğu ürkütebilir.  Mezarlığı ve mezar taşını çocuğun görmesi dua etmesi, dertleşmesi, ağlaması, anıları düşünmesi de yas sürecinin parçasıdır.

‘Sen de mi öleceksin, ölünce nereye gidiliyor, toprağın altında ne yapıyor?’ gibi sorularla yetişkinler karşılaşabilirler. Bu soruları ta ki çocuklar sorana kadar önden cevaplamamak, onu rahatlatmamaya çalışmamak gereklidir.

Ne zaman uzmana başvurmalı?

İlk 6 aylık süre yas süreci olarak kabul edilir ve bundan sonraki süreçte yası hala devam ediyorsa, ölen yakınının adını anmıyorsa, sorular sormuyor, konuşmuyorsa veya çocuğun gelişiminde sorunlar yaşanıyorsa, alt ıslatma, uyku bozukluğu, olağanın dışında kilo artışı ya da azalması, oyuncaklara fazlaca zarar verme gibi durumda yardım alınmalıdır.

ei_1699707887569-removebg-preview

Sinerji Sağlık Danışmanlığı 'nın amacı, insana değer veren, Sağlığın önemini insanlara anlatan deneyimli terapistlerden herkesin güvenilir ve kolay bir şekilde danışmanlık hizmeti alabilmesini sağlamaktır.
Hayat bazen beklenmedik zorluklarla karşılaştığımız bir yolculuktur. Bazen karşılaştığımız sorunlar gerçekten karmaşıktır. Kendi başımıza çözüm bulamıyoruz ve bir kısır döngüye giriyoruz.
Şu anda yaşadıklarımızı anlayan, hayatın zorluklarına yeni bir gözle bakmamıza yardımcı olan, bizi her durumda kabul eden, bilgi ve tecrübesiyle hayatta kalmamız için bize yol gösteren güvenilir bir rehber arıyoruz. Bu anlarda biz psikoterapi uzmanları olarak yanınızdayız!
Unutma! "Dünyayı değiştiremezseniz, dünyanızı değiştirirsiniz.

Copyright by Sinerji Onkoloji Sağlık DanışmanlığıHizmetleri 2023. Tüm Hakkı Saklıdır.