BEDEN ZİHİN İLİŞKİSİ
Düşünceler fizyolojik hastalıklar üzerinde ne kadar etkilidir? Bir insan düşüncelerinden dolayı kanser olabilir mi?
Düşünceler ve kelimeler elektiriksel titreşimlerdir. Duygu ve düşüncelerin bedende tezahürleri, karşılık geldiği yerler vardır.
2013 yılında Finlandiya’da yapılan 700 katılımcı ile bir çalışma yapılıyor. Katılımcılara farklı farklı duygular uyandırılıyor Dehşet, üzüntü, sevinç gibi. Katılımcıların bedenlerinde artan ve azalan aktiviteleri vücut haritalarında göstermeleri isteniliyor. Üzüldüğünüzde vücudunuzun neresinde hissediyorsunuz? Şeklinde sorular soruluyor. Ve araştırma tamamlandığında sonuçlar gösteriyor ki her bir duygunun vücutta karşılık bulduğu yerler var.
Depresyon da yoğunlukta el ve bacaklarda aktif hissediyor. Depresyondaki kişilerin uzmana durumunu anlatabilmek için ‘elim ayağım tutmuyor’ gibi kullandığı kelimeler de bunu doğrulamaktadır. Kişide zamanla buralarda hastalıklar ortaya çıkıyor. Kişi depresyon duygusunu görmezse beden diyor ki tamam sen duygunu görmedin ben sana hastalık olarak göstericem.
Beden ve zihin bir bütündür. Her düşüncemiz bir duyguya karşılık gelir. Her duygu da bedende onunla ilişkili fizyolojik aktivasyonu beraberinde getiriyor. Yani duygular bir yere gitmiyor, beden hafızasında kaydediliyor. Sağlıklı bir şekilde ifade edilemeyen veya işlevsiz düşünceler ise toksik atık gibi bedene zarar veriyor.
Migrenin zihinde karşılığı, hayatın akışını kendine bırakamama ve bir başkası tarafından yönetiliyor, güdülüyor olma düşüncesi.
Bağırsak problemleri (kabızlık, huzursuz bağırsak sendromu) nin zihinde karşılığı, geçmişi bırakamama, geçmişin hesap defterini açık tutma durumu.
Boyun problemleri (fıtık, tutulma) nin zihinde karşılığı, diğerlerinin fikirlerini önemsememe, kendi içinde iç çatışmaları çok olan kişilerde sıklıkla görülür.
Bel fıtığı duyguların yok sayılması neticesinde kilitlenme oluşabilir. Hissetmek için izin vermediğiniz duygu hangisi korku mu, öfke mi? Bu duyguyu yaşarsanız nelerin olmasında/olmamasından endişe duyuyorsunuz?