HİPNOZDA MI YAŞIYORUZ?
Günlük yaşamımızda bilinçli zihnin yalnızca %10 unu kullanıyoruz. Geriye kalanı ise bilinçaltı zihinde yaşıyoruz. Neler var bu bilinçli zihinde? Analiz etme, düşünüp plan yapma, kısa süreli hafıza. Yani araba kullanmayı yeni öğrenmediyseniz bilinçdışında %90 lık dilimde kullanıyorsunuz.
İlk araba kullanmaya başladığınız zamanı hatırlayın. Yeni yeni araba kullanmanın heyecanı ve stresiyle beraber bir yandan aynaları kontrol ediyorsunuz, bir yandan gaz mı fren mi karar verme aşaması, diğer yandan vitesi kaça almalıyım, ikiye aldım mı diye bakıyorsunuz. Ne kadar çok dikkat isteyen, biraz stresli biraz da yorucu süreçti dimi? Peki şimdi nasıl araba kullanıyorsunuz? Bazı şeyler otomatikleşti dimi artık vitese bakmıyorsunuz, aynaları ne zaman kontrol etmeniz gerektiğini artık daha iyi biliyorsunuz. İşte buna zihnin enerjiyi ekonomik kullanması diyoruz. Şu an araba kullanmaya harcadığınız enerji birimi ile ilk başta araba kullanırken harcadığınız enerji birimi aynı değil.
Geriye kalan %90 lık kısımda neler var bir bakalım. Uzun süreli hafıza, duygular, hisler, ilişki örüntüleri, alışkanlıklar, bağımlılıklar, istemsiz vücut fonksiyonları, yaratıcılık, spiritüel bağlantı ve sezgiler. Yıllar önce sevgilinizle ilk buluşmanız, anne ve babanızla kurduğunuz ilişki örüntüsünün benzerinin eşinizle kurulması, küçük bir çocukken yaptığınız masum bir yaramazlık sonrası size kızılması, her sabah uyanır uyanmaz önce çayın suyunu ocağa koymanız, sigaranın zararlı olduğunu bilseniz de her gün içmeniz gibi…
Bilinçli davranışlarımızın farkındayız, kontrol daha çok bizim elimizde peki ya bilinçdışında olanlar? Psikoterapinin amacı bilinçdışının yaşamımıza etkileri üzerine farkındalık sağlamaktır. Bireyin duygu, düşüncelerinin, kendisi ve çevresiyle ilgili inançların güvenli bir biçimde ve belirli psikoterapi yöntemleri ile keşfetme sürecidir. Bu süreçte yaşadığınız olaylara farklı bir bakış açısıyla bakabilmeyi, iç görü kazandırmayı hedefler.